Yayın dönemi: Kasım, 2013

“Umudunu Kaybetme” filminde Chris Gardner’ın söylediği azimli sözler.

  • Evsizdim ama umutsuz değildim. Hiçbir zaman iyi günlerin geleceğine dair inancımı kaybetmedim.
  • Öyle çok seveceğiniz bir iş bulun ki sabahları yataktan kalkmak için sabırsızlanın. Önce mutlu olacağınız bir iş bulun. Para ikinci planda yer alsın. İşinizi severek yaparsanız para sonradan gelir zaten. Benim sahip olduğumdan çok daha fazla paraya sahip olan insanlar tanıyorum. Ama acınacak kadar mutsuzlar. Mutlu olmak en önemli şey.
  • İki seçeneğimiz vardı. Ya yemek yiyecektik ya da motelde kalacaktık. Biz yemeyi seçtik. Tren istasyonunda kaldık, tuvaletlerde uyuduk.
  • Gençlerin bana her zaman sorduğu bir soru var: Başarının sırrı nedir? Başarının sırrı, başarının sırrının olmamasıdır. Sadece bir kural var: istediğin şeyin önünü kes ve elde et!
  • Yapacağınız işin eğitimini alın, okulu bitirin. Bu size birçok seçenek sunar. Başarılı olmayı benim yaptığım gibi yapmak istemezsiniz. Okulu bitirmeden bir işe girmek imkânsız olmasa da çok daha zor.
  • Ne kadar meşgul olursam olayım, sokağa çıkıp yürümeye ve etrafımı seyretmeye zaman ayırırım. Böylece ne kadar çok yol kat ettiğimi düşünür, hayatımda attığım her küçük adımın kıymetini anlarım.
  • Chicago, New York veya San Francisco sokaklarında yürürken birinin sana “merhaba, beni hatırlamıyor olabilirsiniz ama işe girmemi sağladığınız için çok teşekkür ederim” demesi kadar harika bir şey yok. Dağların nasıl yerinden oynadığını biliyor musunuz? Taş itebilen herkes taşları, kaya itebilen herkes kayaları iter. Böylece büyük bir dağ yerinden oynayabilir. Eğer hepimiz yapabileceğimiz her şeyi yapsaydık çok daha farklı bir dünyada yaşıyor olurduk.
  • Cesur olmak zorundasınız. Çünkü size her zaman “yapamazsın”, “yapmamalısın” veya “neden” diyecek kişiler çıkacak. Sizin “ben yetkili bir şirket avukatı olmak istemiyorum; ressam olmak istiyorum, resim yaparken heyecanlanıyorum” diyecek cesaretiniz olmalı.
  • Ne kadar paranız olursa olsun eğer mutlu değilseniz yeteneğinizin ve paranızın kölesinden başka bir şey değilsiniz. İşinizin değerli ve anlamlı olduğunu hissedeceğiniz işi yapın. Eğer amacınız sadece para kazanmaksa bu bambaşka bir konu.
  • Küçük bir çocukken ilk tutkum Miles Davis olmaktı. Miles Davis gibi biri olmak istemiyordum; Miles Davis’in kendisi olmak istiyordum. Annem bana, “Oğlum, Miles Davis olamazsın. Ondan zaten bir tane var ve o işi o kapmış,” deyince o zaman bir gün bir alanda bir dünya markası olmaya ant içmiştim.
  • İleri gittiğini bildiğin sürece çok küçük adımların bile önemi vardır. O adımları atarken sana küçükmüş gibi görünebilirler ama onların hepsini toplarsın ve bir gün o mesafenin seni nereye getirdiğine bakıp şaşırırsın. “O” yere geldikten sonra kendine olan güvenin artar, önündeki seçenekleri daha iyi görebilir, fırsatları daha iyi değerlendirebilirsin. Ancak ondan sonra büyük adımlar atabilirsin. Bu yüzden küçük adımların önemi tartışılmaz.
  • Hepimiz genetikten bir parça anlarız. Babandan gözlerini, annenden burnunu alırsın ve bu konuda yapabileceğin bir şey yoktur. Ama ruhsal yapını sen seçebilirsin. İnanacağın şeyleri seçebilir, benimseyebilir, onlara sadık kalabilir ve onların peşinden koşabilirsin. Benim yaptığım tek şey bu.
  • “Bağımsızlık Bildirgesi” yaşama, özgürlük ve eşitlik haklarını güvence altına alıyor. Ama mutluluğu garanti etmiyor. Mutluluğun peşinden senin koşman gerek.
Daha Fazla